21 Şubat 2009 Cumartesi

ŞEYH SEYYİD MUHAMMED RAŞİD HZ'NİN VEDA HUTBESİ

BismillahirrahmanirrahimEllhamdülillahi rabbil âlemîn. Vessalatü vesselamü alâ seyyidina Muhammedin ve alâ âlihi ve sahbihi ecmain.Allah (c.c.) biz Müslümanlar'a büyük nimetler bahsetmistir. Bu nimetlere çok sükretmemiz lazimdir. Bu nimetlerin birincisi ve en önemlisi Allahü Teala'nin bizi Islâm'la sereflendirmesidir. Bu nimete karsilik Allah'a çok ibadet etmemiz icab eder. Zaten namaz kilmak, oruç tutmak, zekat vermek, sadaka vermek gibi ibadetler de Allah'in bize dünyada bahsettigi en büyük nimetlerden degil midir? Bu ibadetlere karsilik Allahü Teala(c.c.) Müslümanlara cenneti ve içindeki nimetleri hazirlamistir; orada ebedi olarak kalacaklardir. Buna göre ibadetlerimizi arttirmamiz gerekir.Allahü Teala (c.c.) bize hidayet yolunugöstermekle büyük bir lütuf ve ihsanda bulunmustur. Kafirler bu lütfu Rabbani'ye icabet etmediklerinden dolayi onlara ebedi cehennem atesi ve azabini hazirlamistir. Insan söyle bir düsünse, parmagini tuttugu bir mum alevinin verecegi aciya dahi dayanamaz. Bir mum atesine bile parmagini tutamazken nasil olur da ebedi ates olan cehennemlik amelleri isler, günahlardan kaçinmaz ve ibadet yapmaz? Iste bütün bunlari düsünerek ibadetlerimizi artirmaliyiz.Allahü Teala (c.c.) bütün dünyanin servetini bize vermis olsaydi Müslüman olmanin bedelini yine de karsilayamazdik.Bu nimetlerin ikincisi Allahü Teala'nin (c.c.) bizleri en son ve en büyük peygamber Hazreti Muhammed (s.a.v.) ümmetinden kilmasidir. Nasil ki, Hazreti Muhammed (s.a.v.) peygamberlerin en efdali ve en üstünüdür, onun ümmeti de ümmetlerin en üstünüdür. Hazreti Musa (a.s.) Levh-i Mahfuz'a baktigi zamari, orada Hazreti Muhammed (s.a.v.)'in hasletlerini, büyüklügünü, faziletini görmüs de "Ya Rabbi! Keske beni de Hazreti Muhammed (s.a.v.) ümmeti olarak yaratsaydin. Baska birsey istemezdim" diye buyurdugu rivayet edilir. Iste biz böyle büyük bir peygamberin ümmetiyiz. Buna layik olmaya çabalayalim. Hazreti Peygamber (s.a.v.)'den rivayet edilen bir hadis-i serifte `Benim ümmetimin (ilmiyle amil) alimleri Beni Israilin peygamberleri gibidir. (Bu, büyüklük bakimindan degil hidayet bakimindandir.)" buyurmustur. Eskiden gönderilen peygamberlerin bir kismi yalniz kendisini irsad etmis, bir kismi yalniz kendi aile ferdlerini, bir kismi içinde bulundugu kabilesini, bir kismi da yalniz içinde bulundugu köyü irsad edebilmistir. Hazreti Peygamber (s.av.)'in ümmetinin velileri, mürsid-i kamiller ise daha fazla irsadda bulunarak daha çok kimselerin hidayete ermelerine vesile olmuslardir.Cenabi Hakk'in bizlere farz kilmis oldugu namazda husu ve takvaya da çok dikkat etmemiz gerekir. Namaz peygamber (s.a.v.)'e miraçta farz kilinmistir. ilk önce elli rekat olarak fart kilinmistir. Bu emirle Rabb'in huzurundan dönen Hazreti Peygamber (s.a.v.) altinci kat semada Hz.Musa (a.s.)'in ruhaniyeti ile karsilasir. Hz.Musa (a.s.), Rasulüllah Efendimiz'e (s.a.v.) elli vakit namazin çok oldugunu, bunun ahir zaman üm-metine agir gelecegini, Allah (c.c.)'tan namaz vakitlerini azaltmasi için niyazda bulunmasini söyler. Rasulüllah (s.a.v.) da tekrar Allahü Teala'nin (c.c.) huzuruna varip,elli vakit namazin agir gelebilecegini, vakitleri biraz azaltmasi için Allahu Teala'ya (c.c.) niyazda bulunur. Allahü Teala (c.c.) da namazlari on vakit azaltarak kirk vakteindirir. Rasulüllah Efendimiz (s.a.v.) geri dönerken tekrar Musa Aleyhisselam ile karsilasir. Hazreti Musa (as.) yine bu kadar vakit namazin çok olacagini söyler ve biraz daha azaltilmasi için tekrardan Allahü Teala (c.c.)'nin huzuruna gitmesini söyler. Bu gidip gelmeler birkaç kez daha tekrarlanir ve namaz vakitleri sonunda bes vakte indirilir. Iste böylece Muhammed Aleyhisselam ümmetine her gün bes vakit namaz farz kilinir.Peygamber Efendimiz (s.a.v.), Musa Aleyhisselam'm bizzat kendisi ile degil ruhaniyeti ile görüsmüstür. Elbetteki Allah'in (c.c.) dostlari ölmez. Onlar için sadece nakil söz konusudur. Mekan degistirirler. Onlarin himmet ve yardimlari daima vardir.Musa Aleyhisselam, Hazreti Muhammed (s.av.)'in ve O'nun ümmetinin fazilet ve büyüklügünü, Allah (c.c.) yanindaki degerini Levh-i Mahfuz'da gördükten sonra söyle der: "Ya Rabbi! Hazreti Muhammed Sallallahü Aleyhi ve Sellem'in ümmeti olamadim. Bari ümmetini görenlerden olsaydim" deyip derin bir arzu ediyor. O sirada Imam-i Gazali'nin ruhaniyeti (rahmetullahi aleyh) oraya gelir ve Musa Aleyhisselam ile görüsürler. Musa Aleyhisselam; -Sen kimsin? diye sorunca, Imam-i Gazali: Muhammed oglu, Muhammed oglu, Hamid oglu Imam-i Gazali'yim diye cevap verir. Bu cevap üzerine Hazreti Musa (as.): -Künyeni neden bu, kadar uzun söyledin? Yalnizca Imam Gazali deseydin kifayet etmez miydi? diye sorar. Imam-i Gazali de (rh.a.) söyle cevap verir:-Allah (c.c.) Hazretleri ile kelam konusmaya gittigin zaman sana `Sag elindeki nedir?'diye sordugunda, sen onu tanitirken `0 benim asamdir. Ona dayanir ve onunla davarlarima yaprak silkelerim ve onda benim baska hacetlerim de vardir' (Taha, 18) diye uzun uzun anlattin, kisaca cevap verseydin yeterli olmaz miydi?" seklinde sorusuna soruyla cevap verir. Hazreti Musa Aleyhisselam da buna cevap olarak:-Ben Allahü Teala (c.c.) ile biraz daha fazla konusabilmek için uzunca açikladim, der. Imam-i Gazali de (rh.a) cevap olarak: Sen, Allah'in (c.c.) büyük peygamberlerindensin. Kelimullah'sin. Kitab verilenlerdensin. Onun için seninle daha fazla konusabilme serefine nail olmak için uzun açiklamada bulundum, der.Iste Musa Aleyhisselam ile bu derece yakin olabilen Imam-i Gazali (rh.a.) zamaninin en büyük alimlerinden birisiydi. Fakat önceleri tasavvufi yoldan uzak ve bu yolu da benimsemeyen bir zat oldugu, kardesi ile aralarinda geçen bir hadiseden sonra tasavvufa yöneldigi ve kisa zamanda gavs oldugu rivayet edilir.Bizler de içinde bulundugumuz bu nimete layik olmak için çok çalisalim, Hazreti Muhammed Mustafa Sallallahü Aleyhi ve Sellem'e hakiki ümmet olmaya gayret edelim.Padisah ne kadar büyük olursa, hizmetçisi de o kadar büyüktür. Hasan-i Basri (r.a.) bir gün çarsiya çikmis ve bir dükkana oturmus. Bakmis ki bir adam çarsida elini kolunu sallaya sallaya, gururlu ve kibirli bir sekilde geziniyor. Hasan-i Basri (rh.a) sorar." -Bu kimdir ki böyle gururla ellerini kollarini sallaya sallaya yürüyor?" Orada bulunanlar:-Bu sahis padisahin hizmetçisidir. 0nun için böyle gururla yürüyor" derler.Bunun üzerine Hasan-i Basri (rh.a.):"-Ben de sultanlar sultani Allahü Teala'nin (c.c.) kuluyum. Ben neden bu adamdan daha iyi yürümeyeyim" der ve çarsinin içinde ellerini kollarini sallaya sallaya bir müddet gezinir.Bizim de üzerimize düsen, sultanlar sultanina çok ibadet edip, çok çalismamizdir. Zaten Allahü Teala (c.c.) "Insanlari ve cinleri ancak bana ibadet etsinler diye yarattim" diye buyurmustur (Zariyat). O'na layik olmaya çalisalim. Bizlere bildirmis oldugu hayirlari yapmaya gayret edelim. Zaten Allahü Teala da (c.c.) söyle buyuruyor. "Azaba duçar olmadan önce (tevbe edip) Rabbiniz'e dönün ve ona teslim olun.Sonra yardim olunmazsiniz. Ansizin haberiniz olmadan azap size gelmeden önce Rabbiniz'den size indirilenin en güzeline (nehyedildiklerinizi birakip emrolunduklaniza) tabi olun." (Zümer, 54-5) Dünyada yapilan günahlarin hesabi, azabi ve cezasi ahirettedir. Ölmeden önce iyi amelde bulunmaya acele edin. Bir insan tek basina, yalnizken, günah isleme firsati oldugu halde, Allah'tan (c.c.) korkarak o günahi islemezse, Allah (c.c.) ona çok büyük ecir ve sevap veriyor. Bu davranis (günahtan kaçis) mümin için en hayirli istir. Bu hal imanin kemale erdiginin alametidir.Kalabaliktan çekindigi için günah islemeyen kimseye sevap yoktur ama yalnizken ve elinden geldigi halde, yapabilecek durumdayken günah islemeyene çok sevap vardir.Herkesin birbirinden kaçacagi o günde, bütün insanlar hesaplari görüldükten sonra bir kismi cennete bir kismi da cehenneme gitmek üzere ayrilirlar. Daha sonra herkes ayrildiklari yerlerine gitmeden önce; anne, baba, ogul, kiz hepsi birbirlerine sarilip vedalasirlar. Onlarin bu vedalasmalari 500 yil sürer. Vedâalasma bitince melekler onlara gelecek ve " Vedalasma bitmistir. Artik birbirinizden ayrilin" diyeceklerdir.Sonra da herkes hak ettigi yere gönderilecektir. Cehenneme gidenlere Allah (c.c.) seslenir:" -Ey Adem ogullari! Seytana itaat etmeyin, o sizin apaçik düsmaninizdir, bana itaat edin, dogru yol budur, diye size bildirmedim mi?" (Yasin, 60-61)Yine Allahü Teala (c.c.) söyle buyurur:" -Bugün onlarin agizlarini mühürleyecegiz. Elleri bize konusacak ve ayaklari da neler isledilerse ona sahitlik edeceklerdir."(Yasin 65).Insanlarin omuzlarinda iki melek vardir. Islenen günahi tevbe edebilir diye sagdaki melek soldakine yirmidört saat yazdirmiyor. Bu vakit zarfinda tevbe etmezse, defterine bir günah yaziliyor. Sevap melegi ise, her sevap ve iyilik için ondan yediyüz katina kadar sevap yazdigi oluyor. Hiç beklemeden hemen yaziyor. Bundan büyük bir nimet olur mu?Allahü Teala(c.c.) kulunu bagislayip affetmek için adeta ufak bir bahane ariyor. Madem Allah (c.c.) bahane ariyor, biz de gayret edelim. Dünya ile magrur olmayalim, ona kanmayalim.Sofiler ayakta çok beklediler. Onun için sohbetime burada nihayet veriyorum. Allah (c.c.) hepinizden razi olsun. Insaallah nasib olursa cumaya kadar evimize dönmek niyetindeyiz. Bu maksatla buradan ayriliyoruz. Allah (c.c.) hepimizi affetsin, insaallah.

20 Şubat 2009 Cuma

EFENDİMİN EFENDİSİ


Gavs Hazretleri efendilerle beraber.
Eşşeyh Seyyid Abdulhakim Bilvanisi(Gavs Hazretleri).Suriye'deki Şah-ı Hazne'den emanet alıp getiren Allah Dostu.

SEN OLMASAYDIN


Şeyh Seyyid Muhammed Raşid Hz'ri göz bebeği Seyyid Fevzeddin Hz'ri ile.

Eşşeyh Seyyid Muhammed Raşid Hz'nin gençliği
Eşşeyh Seyyid Muhammed Raşid Hz(G.S.A)
Ben ibadet etmezdim.Rabb'ımı, Resulullah'ı,tanımamı sağlayan,dinimi bana aşk yapan sensin.Sen olmasaydın ,yaratılanı yaratandan ötürü sevmezdim.İncinsem de incitmemeyi,ölmeden önce ölmeyi,doğru yolda yürümeyi senden öğrendim.Ben şimdi,insanlara,kendime,dinime,hayata küsmüş olurdum,sen olmasaydın.
Allah(cc)makamını YÜCELTSİN.Allah(cc)rahmet etsin.Benim efendim.

5 Şubat 2009 Perşembe

Oğlum Muhammed Emin Kivresi Ahmet Efendi ile Çerkez Ali Çavuş'un arasında.
Rabbim onu da onların yolunda daim eylesin

KAYAN YILDIZLARIMIZDAN

Kozan'ımızın kendini gizleyen eşsiz sahsiyetlerinden bir Allah dostu.
Çerkez Ali Çavuş.Allah yattığı yeri nur etsin.Ahmet Efendi ile sağlığında yanına ziyarete gitmiştik.