16 Eylül 2008 Salı

En büyük ağabeyim Kubilay Akpınar ile ilgili yazım

Kubilay Ağabeyim,tüm aileyi toplattı ve sanki onlara ''Allahısmarladık''der gibi vedalaştı.En küçük yeğeni Rukiye ile çektirdiği son fotoğrafı

SON GÖREV
Bir dua etmiştim hastane köşelerinde,garip ve kimsesiz bir şekilde.’’Allah’ım ağabeyimin son günlerinde, beni onun yanında olmaktan mahrum etme.’’Amansız hastalıkla mücadelemiz bıkmadan usanmadan devam ediyordu.Yine gariptik yine mahsun.Her göz göze gelişimizde yavaşça başımı öne eğiyordum ben.Ağabeyim farkına varmasın,üzüldüğümü anlamasın diye.Ama bazen gözlerime hükmüm geçmiyordu.Kendi yatağına yatırıyor, teskin ediyordu beni.Hatta bir gün, doktorlar, hasta hanginiz diyerek takıldılar bize.Artık ağrıları iyice artmış, ismini bile söylemeye korktuğum akciğer kanseri her an kendini hissettirir olmuştu.‘’Benim mezarımı herkesin bulabileceği bir yere yaptırın,vasiyetimdir.’’deyiverdi bir gün.Sonra tekrar döndü hayata.Yemek yiyemez olmuştu.Ağrılarını kesebilmek için morfine başlamıştık.Yine bana bir büyük olarak telkinde bulunuyordu.’’Alışmamız gerek,artık ömrümüzün nihayetine kadar ağrısız bir yaşam araştıracağız.Fakat mümkün olmuyordu.Sabahlara dek inlediğini,kabuslar gördüğünü ve uyandığında gerçek mi doğrumu diye bana teyit ettirdiğini bilirim.Adana’nın Kozan ilçesinin Horzum yaylası’nda topladı tüm aileyi ısrarla.Çocukları getirmeyelim diye direttikse de dinletemedik.A’dan Z’ye tüm yakınları.Yemekler yedik;fotoğraflar çekildik;yeğenlerini sevdi.O kabadayı insan başını eğmiş karısının ve çocuklarının yanında ağlıyordu.Ağzından şunlar döküldü:’’Bakın,ben bu gün varım yarın yoğum,aklınızı başınıza alın ve okuyun.Nerden bilebilirdik,bu görüşmesinin son olduğunu.Gittikçe kötüleşmeye başlamış ve yatağa mahkum olmuştu.Şu dikkatimi çekti hastalığı boyunca:Tüm yakınları ve arkadaşları sonsuz hürmet ve saygıda kusur etmediler.Hepsine, tek tek teşekkürlerimi bir borç bilirim.Ya Ankara’daki arkadaşı Yunus.Dostluğun, sevginin,büyüklüğün timsali.Bu zamanın gerçek manadaki Yunus’u.Allah (cc) ondan razı olsun.Yine aynı telefonlar,ama nerdeyse günlük:’’Anne hamdolsun bu gün biraz daha iyiyim.’’Benim ölümüm gibi bir imtihanla da karşılaşırlarsa anne ve babam,işte onlar gerçekten cennetlik,demişti.İnsanın birkaç kardeşinin olması ne kadar iyiymiş.Şimdi hizmet sırası diğer ortanca ağabeyimdeydi.Son umutla, tekrar Ankara’ya ışına gideceklerdi.Izdıraplı bir yolculuk ve tekrarında Mersin Devlet hastanesi,202 no’lu oda.En kısa zamanda yetiştim oraya.Yanına geldiğimde, gözleri artık görmez duruma gelmiş zor seçiyordu.Ankara yolculuğu onu iyice yıpratmış,konuşması bile yavaşlamıştı.Benim geldiğimi farkedince’’Korkma,bir gözümüz görecekmiş’’ diyerek yine ağabeylik şefkatiyle teselli etti.’’Annem ,babam nasıl ?’’diye sordu.İyi olduklarını,geleceklerini söyledim.’’Niye çağırdın?’’dedi ,biraz da fırça yedik ama mecburduk, çağırmalıydık artık.Fakat o, son günlerini son anlarını görsün istemiyordu onların.Ağrıları yavaşlamış, sakin bir hali vardı.Bir Cuma sabahıydı.Sabah namazını kıldım ve yanına oturdum.Diğer ağabeyim Mustafa’yı karşısındaki yatağa uzanmasına ikna ettim.Çünkü sabaha kadar o nöbetteydi ve çok yorgundu.Artık ben nöbetteydim.Bu nöbet vatan nöbeti değildi ama bir ailenin umudunun son göreviydi.Elimden tutuyor,hiçbırakmıyordu.Diğer günler, bazen o uyurken dışarı çıkar,dolaşır hemen geri gelirdim.Ama o gün başından hiç ayrılmadım.Su içirmemi istedi.Bir kaç damla suyu zor içti.’’Allah Allah!İnsanın su içmeye takatı kalmıyor’’dedi.Daldı.Sonra tekrar uyandı ve sağ tarafına baktı:’’Merhaba,hoşgelldiniz’’dedi.Müthiş bir ciddiyet ve edası vardı.Bana döndü,Mustafa ağabeyimi uyandırmamı istedi.Kanım donmuştu.Hemen kaldırdım.İkimiz de başındaydık. Bize bakıyordu.Eli yine elimdeydi.Sıkı sıkı tutuyordu.Nefesi azalmaya, hafiflemeye başlamıştı.Artık anlamıştım.Ağabeyim Yasin-i Şerif’i okumaya başladı.Son nefesleri tükeniyordu.Efendisi,sanki orda ona bakıyordu,gülümsüyordu.Tereyağından kıl çeker gibi bir ölümdü bu.Miraç Kandili günü,cuma sabahı,üç aylarda:’’Ben imtihanı kazandım,ben şehit oldum.’’dercesine, son nefesini, mutlu bir şekilde veriyordu.El ele tutuşup son görevimizi yaptıran Rabb’ıma sonsuz şükürler olsun.Allah(cc) makamını cennet etsin.Efendim.
Mehmet AKPINAR
Kurttepe Anadolu E.M.LisesiAdana

5 yorum:

elife dedi ki...

''boğazımda koca bir düğüm,engel olamadığım gözyaşlarım ve içimdeki büyük özlemle yazıorum,beni ağlattın mehmet amca..''
iki sene önce 10 Ağustosgünü saat 08.00 sularında çalan telefon,evdeki herkes bir anda ayakta ve kimse telefona bakmak istemez..ben açarım ,mehmet amcam hülya teysemi telefona ister ve hastaneye gelmemizi söyler..merwe bana bakar ben ona! içimize büyük bi ateş düşer! hastane yolu bitmek bilmez! koşa koşa çıkarız merdivenleri! ve nihayetinde 202 numaralı oda, içerde ruhunu RAbbimin en güzel günlerinde teslim etmiş ve huzur içinde yatan ''kubilay amcam''ve başucunda ona son görevlerini en iyi şekilde yapan kardeşleri,amcalarım..
teysemin canım cigerim dediği hayat arkadaşı,kuzenlerimin babası, benim dostum arkadaşım canım eniştem ,ailemizin en büyük parçası ebedi yolculuğuna çıkmiştır..tükenmez gözyaşları..
sarılırız mervemle hıçkıra hıçkıra ağlarız melek olan babamıza..
bende yaparım kubilay amcam için son ama zor olan görevimi..
ölmeden bir kaç gün önce :''elife sen seversin mesaj çekmeyi, bana birşey olursa siyah nokıa telefonumdaki herkese mesaj at ''demişti bende sızlanarak ''saçmalama kubilay amca sana birşey olmayacak diyip ellerini ovalamaya devam etmiştim ..
10 Ağustos günü ,onu seven herkese ,hiç memnun olmayacakları,inanamayacakları o mesajı attım .''KUBİLAY AKPINAR'I KAYBETTİK'' mesajı attığım kimse inanamayıp arıyordu,ağlayarak kapatıyordu telefonu,en son tülin teysem aradı hiçbişeyden haberi yokmuş..acı haberi verdim! büyük bir feryat koptu..ve artık dayanamayıp kappattım telefonu.. bana verilen son görevi yerine getirdim ,dayanabildiğim yere kadar..
ve qeçti iki sene , o kadar özledik ki..özledim ki..Bu hayırlı kandil gününde açtım ellerimi rabbime,tüm merhumlar ve bilhassa ''kubilay amcam ''için dua ettim..
mekanın cennet olsun ..seni çok seviyoruz..
elife toklu

Mehmet Akpınar dedi ki...

Canım aşkım,sen daha yeni konuşmaya başlarken ben senin minicik ellerinden tutup ''aşkım'' derdim.Sen de beni ağlattın.Allah sana kaderini sevmek nasib etsin.
Canım benim.

faruk karabulut dedi ki...

KUBİLAY AKPINAR
KANLI GÖZYAŞLARINA BOGULMUŞ BİR KADININ AĞZIYLA ARKASINDA SAHİP ÇIKMASI GEREKEN İKİ ÇOCUĞUYLA YIKILMADAN DİMDİK DURMAYI BAŞARABİLEN VE HİÇBİR ZAMAN O COK SEVDİĞİ, DUNYALARI DEĞİŞMEYECEĞİ O ONUN EN ÇOK SEVDİĞİ ARKASINDAN FERYAT DEĞİLDE HATIRLADIKÇA GURURLANANVE GÖZLERİ DOLAN BİR KADININ EŞİ HÜLYA AKPINAR'DAN DİNLEDİĞİM KADARIYLA .....
KUBİLAY ABİ...
BİR ZAMANLAR KABADAYILIĞIN KRALLIĞINA İMZA ATIP EMEKLİ OLAN VE ÇALIŞMAYA BAŞLAYAN DÜNYA İYİSİ MELEK KALPLİ KUBİLAY ABİ MEKANIN CENNET OLSUN ALLAH ORADA DA SENİ SEVENLERİNDEN VE SEVDİKLERİNDEN AYIRMASIN AYRI BIRAKMASIN ALLAH YAR VE YARDIMCIN OLSUN...
HULYA ABLAM SENİ HEP ÖZLÜYOR BE ABİ BİR AN OLSUN SENİ UNUTMUYOR BİR AN OLSUN DİLİNİN UCUNDAN GİTMİYORSUN. HİÇBİR SÖZÜ YOKTUR Kİ SENSİZ BAŞLASIN YA DA SENSİZ BİTSİN. BEN BÖYLE SEVEN KADIN GÖRMEDİM. ANLATMAKTA KUSUR GÖRMEYEREKTEN ABLAMDAN DUYDUĞUM
BİR İKİ SÖZ DAHA. BEN ONA YENİLMEZ GÖZÜYLE BAKARDIM FARUK DEDİ. NASIL ABLA DEDİĞİMDE: BENİM DİZLERİNE KAPANARAK AGLADIGIMI HİSSEDİNCE ÜZÜLME HÜLYA ÜZÜLME ÖLMEYECEĞİM DERDİ BANA, VE BEN ONA İNANIRDIM. ÇÜNKÜ BENİM KOCAM BANA YOKTUR Kİ BİR ŞEY SÖYLESİN VE OLMASIN. ALLAH (c.c) KUBİLAY ABİME CENNETİNİN EN GÜZEL YERLERİNDEN BİR MEKAN VERSİN İNŞALLAH...
ANLATMAKTA KUSUR GÖRMEDİM HAKKINIZ VARSA HELAL EDİN VE ABİMİZİN RUHUNA HEDİYE ETMEK ÜZERE HEPİNİZ TÜM KUBİLAY AKPINAR I TANIYAN İNSANLAR ONA HAKKINIZI HELAL EDİN, VE RUHU MAKAMI İÇİN LİLLEHİ TEALAL FATİHA.



saygılarımla: Faruk KARABULUT.

Unknown dedi ki...

CANIM ARKADAŞIM KARDEŞİM HEP KALBİMDESİN.IŞIKLAR İÇİNDE UYU CENNETTEKİ KÖŞKÜNDE....

Unknown dedi ki...

CANIM ARKADAŞIM KARDEŞİM HEP KALBİMDESİN. IŞIKLAR İÇİNDE UYU CENNETTEKİ KÖŞKÜNDE... NİYAZİ ÇETİN